Kayıtlar

TÜM DÜŞÜNÜRLERİ ÖLDÜRDÜLER

Resim
  Tüm düşünürleri öldürdürler. Dinlerin tarihiyle başlayan bir silsile, insanları yüzyıllardır meşgul ediyor. Bu meşguliyet dinlerin liderlerine, onların yardakçılarına ve krallara ve politikacılara yüzyıllardır güç veriyor. İnsanlar öncelikle dünyaya çıplak geliyor sonrasında isim kazanıyor. Şan, şöhret, iş, başarı, tamamlanma çabası içerisinde büyüyor, bu ona telkin ediliyor. Sonrasında isimler, dinler, mezhepler, sınıflar, bölgeler ve daha bir çok nicelik ile sınırlandırılıyor, sınıflandırılıyor. Bu sınıflama bizleri kategorize edip, yöneltilmemizi kolaylaştırırken, özgürlüğümüzden de büyük şeyler götürüyor.  Düşünmemiz bir yandan istenmiyor, öte yandan eğitim her geçen gün ellerinden geldikçe kötüye götürülüyor. Profesörler birer cacık, kendi dünyalarında tek bir noktaya uzmanlaşmışlar. Pek azı iyi öğrenciler yetiştiriyor. Bu öğrencilerde halkın geride kalanları için konuşmuyor. Dünyayı yöneten, kaymak tabakanın içerisine karışıyorlar. Halk ise bu esnada bu kaymak tabakadan biri ol

Robo-Rat

Resim
 Size State University of New York’tan Prof. Sanjiv Talwar’ın çalışmasını anlatmak istiyorum. Homodeus kitabını okuyanlar (ing. version. s.334) “transcranial direct current simulators” çalışmasını bilirler. Bu çalışma da yapılan 1. Faz fare deneylerinde görüldüki, canlıların özgür irade dediği şeyleri biz kontrol edebiliyoruz. Farelerin beyinlerine, Neuralink’te olduğu gibi, elektrik sinyalleri iletebilecek çipler ve sensörler takıyoruz. Fare sola dönmeye karar verdiğinde biz bu kararı fare harekete geçmeden bilgisayarımızda görüyor, beynin o noktasına mikrosaniyele içinde elektrik gönderiyor ve bu isteği kırıyoruz. Bu çalışmanın temelleri İsrail’deki Sara hastalarını iyileştirmekten yola çıkarak atılmıştır.  Ohio Hava Üssü çalışmaya talip oluyor. Bunları, uçuş kontrolü yapan askerlerde deniyor. (Not:Amerikan yıllık askeri bütçesi 700B $) Sonuçta askerlerin düşman/dost uçak ayırımında tereddüt etmedikleri, süper üstün insana dönüştükleri rapor ediliyor. Geçen gün Neuralink çalışmasını

ALIŞKANLIKLAR

Resim
 İnsanın evrimleşme sürecinde edindiği en avantajlı ve avantajsız şey belkide alışkanlıklarımızı yaratan beynimizde "Bazal Gangliya" nın gelişmesidir. Bir eve girdiğimizde tuvaleti kafa yormadan bulmamızı sağlayan, her gün araba park ettiğimiz garajın içerisine daha rahat park etmemizi sağlamaya yarayan bir şey. Bunun bize avantajı her şeyi tekrar deneyimlememize gerek bırakmadan enerji tasarrufu yapmamız ve günlük işlerimizde küçük şeylerin içerisinde odak kaybı yaşamamızdır. (Cep telefonunuzu her 10 dk' da bir yeniden keşfettiğinizi düşünün.) Avantajlı olmayan yanı ise aslında gelişmelerin ayrıntılarda yatıyor olmasıdır. Bazen bir şey üzerinde o kadar vakit harcarız ki onu göremez hale geliriz. Kafamızda ona dair yargılar, düşünceler, körlükler birikir. Uzaklaşmak tek çaredir. İşte içerisinde bulunduğumuz teknoloji zamanında bir tabloya yıllarca bakmak tabloyu yorumlarken bizi 10 yıllarca geriye götürebilir. Yeni yerler, yeni ortam vb. insan fizyolojisine ve

SİSTEM ÜZERİNE SİTEMİMİN ÖZETİ

Resim
I - EĞİTİM İLE BAŞLIYOR Çocuklar 6 yaşında ailelerinden alınıp, 20 yaşında hayatlarından memnun olmayan insanlar oluyor. 60 ve 70 li yıllarda Üniversitelerin mimarilerini, öğrencilerin bir araya gelip düşünce ve tartışma ortamı yaratabileceği bir alandan kaçınarak tasarlamışlar... Üniversitelerini bitirdiklerinde o zamana  kadar yaptıkları harcamaları ödemeliyim diyerek borcunu kapatmak için bir iş bulma stresine giriyorlar.  İşverende bu sayede ona güvencesiz işler veriyor, para,sağlık,yaşam standartı düşük olan... II - GÜVENCESİZLİK VE DENETİMSİZLİK Halk aptallaştıkça, zenginlerin niyetlerine değil, onların görünüşlerine ve reklamlarına aldanıyorlar. Bu zenginlerin senatoda yer bulmasını sağlıyor. Bulmasalar bile senatoda olanları kendi yanlarına alıyorlar. Dolayısıyla çıkarılan kanunları sermaye lehine çıkarıyorlar. Hatta bazen kanunları şirketler yazıyor.  Şirketlerin ödediği vergi onlara iade ediliyor. İşçiyi koruyan kurumlar, sendika vb. , etkisizleş

Oligarşi ve Demokrasi

Resim
İyi bir gelişme nasıl sağlanır? Yıllar önce ekonomisyen Adam Smith demokrasiyi kısıtlayın demişti. Zenginler toplumun refahını fakirlerden daha fazla düşünür demişti. Böylece yönetim zenginlere bırakılmalı, senato sadece zengin insanlardan oluşmalıydı. Öyle de oldu. Aşırı zenginleşme başladı. Güç yoğunlaşması oldu. İnsanlar çok az paralarla, çok fazla zaman vererek çalıştılar. Verimlilik artması için sosyal güvencelerden mahrum bırakılmaları gerektiğini düşündüler. Onların ekmeğinin sallantıda olduğunu gösterin. Onlara kriz varmış gibi davranın. Onlar daha az şey isteyerek daha çok çalışsınlar. Bu yıllarca uygulandı.  Aristotales ise bunun tam tersini, gelişmek için eşitsizliği azaltın. İnsanlara hak verin. Onları destekleyin. İyi eğitin demişti. Fakat buna rağmen; Binlerce yıldır insanlara hükmeden kişiler hep oligarklar olmuştur. Hala öyleler. Demokrasi yok. Büyük şirketler, hükümeti ele geçirmiş kişiler ve yandaşları her zaman sizi 3 liraya çalıştırırken, daha

EKONOMİ VE SİYASAL SİSTEM ÜZERİNE SIKICI BİR YAZI

K-12 Eğitim sistemi içerisinde çoğumuz, anaokulundan başlayıp 12. sınıfa kadar okuduk. Liselerimizden mezun olduğumuzda çok azımızın bir yabancı dili oldu. Çok azımız kendimizi istediğimiz alanda geliştirebildik. Pek azımız verdiğimiz zamanın karşılığını alabildi. Şu anda içinde bulunduğumuz Amerikan Okul sisteminin en dandik uygulamasında, "YARATICILIK ve ÖZGÜNLÜĞÜN" yok edilmesi geçerli. Size katılan hiçbir şey yok. Devlet üniversiteleri yerine, özel üniversiteler kuruluyor ve bunlar devlet üniversitelerinden daha başarılılar. Halbüki devletin mali kaynağı çok daha fazla. Özel üniversiteler ve özel okullar devlet kurumlarına, sen bir işi beceremiyorsun, diyor.

Hayattan Ne Öğrendim?

……………………………………………………………………………………………………………………………. Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi… Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim. Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla… Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim… İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu… Sonra da her insanin içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim. Sevmeyi öğrendim. Sonra güvenmeyi… Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim. İnsan tenini öğrendim. Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu… Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim. Evreni öğrendim. Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim. Sonunda evreni